-hiçbir çarpıcı ekleme yapmadım ya da anlatımda gösterişçiliğe kaçmadım.
G. Garcia Marquez
Ülkemizde daha çok Yüzyıllık Yalnızlık ve Kırmızı Pazartesi'yle tanınıyor Marquez. 1982'de Nobel alan yazarın şimdilerde birçok eseri kitapçılarda ön raflarda yer buluyor. Şili'de Gizlice- Miguel Littin'in Serüveni'nde ise yazar, diğer kitaplardan farklı olarak tamamen gerçek bir öyküyü, kendi söylediğine göre hiçbir kurgu katmadan, birinci ağızdan okuyucularına kendi üslubuyla aktarıyor.
Miguel Littin 73'te Pinochet'in darbesinin ardından ülkeden kaçan bir yönetmendir. Daha sonraki yıllarda ülkeden kaçanların bir kısmı affedilip, ülkeye girebilecekleri açıklanırken kendisinin adını listede arayan Littin, ardından yayınlanan beş bin kişilik hiçbir zaman giremeyecekler listesinde kendisini bulunca hayal kırıklığı yaşar. Ancak yönetmen burada pes etmez ve diktatörlük yönetimi altındaki Şili'nin durumunu anlatmak için sahte kimlikle -sadece kağıt üzerinde değil fiziksel olarak da- belgesel çekimi için altı haftalığına Şili'ye gider. Bu kimsenin onları fark etmeden birilerinin yurtdışına kaçırılmaya çalışıldığı ajan filmlerinden çok, Pinochet'in burnunun dibine kadar kameraların dolaştırıldığı ve kimsenin gizlenmediği bir hikayedir.
Marquez'in bu kitapta anlattıkları için söylediğiyse Miguel Littin'in bir film çektiğini ama onları anlatırken arkada bir filmin daha olduğunu ve onun büyük bir olasılıkla çekilemeyeceğidir. Yani anlayacağımız şu ki, bu görüntüye aktarılması zor olan filmi Marquez'in kaleminden "izliyoruz". Marquez bu kitabı bir hafta süren ve kasette 18 saat tutan röportajdan çıkarmış. Miguel Littin'in hikayesi Marquez'in deyişiyle yürek burkan ve dokunaklı bir şekilde sonuçlanan bir serüvenin duygusal açıdan yeniden biçimlendirilip sunuluşu.